Bugün yeni yıla giriyoruz!
Daha doğrusu yeni yıla girmek için burada bekliyoruz desem
daha doğru bir söz etmiş olacağım.
Şöyle bir düşünürsek toplumumuzda nerede ve hangi sınıfta
olduğumuzu doğrulayacağız. Bir lider ya da yönetici olduğumuzu düşünelim. Sınırlarımızı
zorlayıp bir şehri hatta bir ülkeyi yönettiğimizi bile düşünebiliriz.
Aslında amacım ÖZELEŞTİRİ yapmak.
Şöyle ki, özeleştiri yapmak isteyişimin bir nedeni var. Bu nedende
acaba yaptıklarım ne kadar doğru ve ne kadar yanlış.
Bir şehri bir ülkeyi yönetmeyi değil de en önemli şeyi
içimizdeki sevgiyi yönetmeyi ele almak istiyorum. Bir sevginin sağlıklı ve
huzur içerisinde nasıl yönetileceğini bir bileniniz var mı bilmiyorum. Yalnız
aranızda muhakkak bu süreci başarıyla yönetenler vardır.
Aşağıda iki soru soruyor olacağım. Bu soruların özeleştiri
ile alakasını ölçemeyebilirsiniz. Bunu sadece kendim öğrenmek için soruyor
olacağım.
1-
Kurulan diyaloglar ve göz temasıyla sağlanan
iletişim sizce ne derece etki sağlar?
2-
Yazışma yoluyla sağlanan iletişim sizce ne
derece etki sağlayabilir?
Kaldığımız yerden devam edersek, sevginin sağlıklı ve
huzurlu bir şekilde yönetilmesinde hataları öne alalım.
Hatalar tekrarlanırsa o sevgi sarsıntılar ve kayıplarla
içten içe bitmeye mahkum edilir. Bunun önüne geçmek için yapılması mümkün olan şey
UYARILMAKTIR. Bu yapılmadığı sürece kayıplar içten içe devam eder. Sonuç artık
belirginleşir. Hüsran, mutsuzluk, pişmanlık ve hüzünle sona erer insanın
sevgisi.
Karşılıklı iletişim kurarak bunun önüne geçmek mümkün olabilir mi?
Yapılıp yapılmayan şeylerin yeterli olup olmadığı konusu
masaya yatırılırsa, bunun mümkün olmaması konusunda bir engel görmüyorum. Eksik
yönlerin tespit edilip çıkarılması insanın özeleştirisi olarak kabul
edilebilir.
Bunu yapmak elbette kolay değil.
Neden mümkün değil diyenler olabilir.
Çünkü; bizler eleştirilere karşıyız. Eleştirilmekten korkuyor
ve bu korkuyla yaşama tutunuyoruz.
Oysa bir özeleştiri yapabilsek nelerin üstesinden
gelebileceğimizi, nelerle mücadele edebileceğimizi inanmasak da görebiliriz.
İnsanın kendisini eleştirmesi, kapasitesini zorlaması
demektir. Kendisini verdiği tepkilere bakarak eleştirebilen yani kendisini
eleştirebilme becerisi gösteren insanlar hataları kolaylıkla çözümleyebilir.
Kim bilir belki de kendi yaptığınız hatalarla yüz yüze gelip
korkunuza yüzleşmekten korkuyorsunuzdur.
Kendinizden korkarak bir şey elde edeceğinizi
sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Korkmayın dışarıdaki insanlar sizi daha ağır
eleştirmeden önce kendinizi bir eleştirin. İnsanlarla daha sağlıklı iletişim kurmayı
daha doğal hareketlerle iletişime geçmeyi bir deneyin.
Emin olun bu tavırlarınız sizi toplum tarafından üst
sıralarda tutmaya yetecektir. Anlayışsız, düşünmeden hareket eden kişilerden
sıyrılmak için özeleştirinizi yapmayı deneyin. Sevginizi ve kendinizi korumayı
becerebilmek adına özveri ve güven duyabileceğiniz yeni günler adına kendinizi
bir sınayın ve gerçekleri görün.
Hiç düşündünüz mü?
Bir gece yatağınıza son kez yattığınızı düşünün. Bu sizin
son yatışınız olsun ve sonunun ölümle biteceğini bilinçaltınıza yerleştirin. Bir
daha ailenizi, sevdiğiniz arkadaşlarınızı ve dostlarınızı göremeyeceğinizi bir
düşünün.
Aklınıza geleni bilemem ama benim aklıma ilk gelen şey şu
oldu; ben onların hepsini çok seviyormuşum.
Onları acaba kaç kez üzdüm?
Onlara karşı fedakarlık yaptım mı?
Acaba onlar sevgimi yeterince gösterebildim mi?
İşte her biri bir gerçek ve acı dolu cümleler.
Fazla üstelemeyeceğim ama son birkaç isteğim daha var.
Gün içerisinde kaç kişiyle tartıştığınızı ve bugüne kadar
kaç insanın kalbini kırmış olduğunuzu bir yere not ederek. Bunu ay içerisinde birkaç
kez tekrarlamanızı isteyeceğim.
Bunun sonucunda elde edeceğiniz bir gerçeğe şahit
olacaksınız. Bir ay boyunca kaç insanla tartışıp kaç insanın kalbini kırıyoruz
ilerleyen günlerde göreceğiz.
Zühtü Soylu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder