İnsanları anlamak çok zor olmalı!
Aslında gerçekten de zor.
Tam olarak inanıp anladım dediğiniz insanların yaptıklarını görünce olmadı yanılmışım diyorsunuz. Umulmadık bir anda hiç beklenilmeyecek davranışı karşınızdaki kişiden görüyorsunuz.
İnsanların anlaşılamaması günümüzde çok basit sebeplere iştirak etmektedir. İnsanlara verici olursanız sizden iyisi yoktur. Kişilerin menfaatlerine engel olduğunuz zaman ise kendinize bir düşman yaratırsınız. Bu gibi durumlarda karşınızdaki kişinin menfaatleri için kendinizi ikinci plana atacaksınız!
Peki neden?
Bir hiç uğruna kendinizi dışlamayı seçmek için mi?
Bin bir zahmete girip kendinizi yoracaksınız, bir başkası da gelecek sizden faydalanmaya kalkışacak. Üstüne üstlük birde sizin hakkınızı suiistimal edip bunları gerçekleştirecek.
İnsanları anlamak çok zor olmalı!
Aslında gerçekten de zor.
Bu tür insanlar topluluğumuzda var olduğu sürece işimiz gerçekten çok zor. Düşünsenize çok samimi olduğunuz bir kişiyle aynı masada yemek yiyorsunuz. Aynı ortamlarda bulunup aynı mekânlarda iç içe oluyorsunuz, sonra beklenmedik bir anda çıkarı uğruna sizi harcıyor. Peki, bu kadar samimi ve dost canlısıyken bir anda her şeyin tepetaklak olmasına ne denebilir.
Hepimiz çevremizde olan bitenden haberdar olduğumuz halde dış etkenlerin insanların içindeki sevgiye köz atmalarına da bir anlam veremiyoruz. Ne yazık ki insanların niyetlerini kirletmeye kalkışıyorlar. Bunları göz önünde bulundurarak insanları tanımanın kolay olduğunu söyleyemeyiz.
İnsanlara güven beslemek için iyi tanımak gerekmektedir. İnsan en yakın arkadaşı hakkında bile olur olmadık şeyler duyabilir. Doğruluk oranı nasıl olsa öyle ya da böyle çıkıyor. O nedenle dış etkenleri değil de iç etkenleri yani kendinizi dinlemeyi ilk planda tutmayı tercih edin.
İnsanlar vicdan muhasebesi dediğimiz duygudan ne yazık ki yoksun olabiliyor. Aslı olsun olmasın bir takım şeylere hemen kendilerini teslim edip, işin gerçeği ortaya çıksa da duyarsızca umursamayabiliyor.
İnsanları anlamak çok zor olmalı!
Aslında gerçekten de zor.
İnsanların bir takım ön kabulleri olduğu sürece tepkileri de o derece soru işaretlerine eşdeğer olabilir. Belirsiz bir takım ön kabullerle hayata yön vermeye kalkışan kitleler kendilerini birer suç unsuru olarak kabul etseler bir daha doğru olur. Sonuçta ön kabulleri olan birçok kitle yenilikleri hep itici bulmaya meyillidir.
Aslında insanları gerçekten tanımak çok zor…
Saygılarımla,
Zühtü SOYLU
Aslında gerçekten de zor.
Tam olarak inanıp anladım dediğiniz insanların yaptıklarını görünce olmadı yanılmışım diyorsunuz. Umulmadık bir anda hiç beklenilmeyecek davranışı karşınızdaki kişiden görüyorsunuz.
İnsanların anlaşılamaması günümüzde çok basit sebeplere iştirak etmektedir. İnsanlara verici olursanız sizden iyisi yoktur. Kişilerin menfaatlerine engel olduğunuz zaman ise kendinize bir düşman yaratırsınız. Bu gibi durumlarda karşınızdaki kişinin menfaatleri için kendinizi ikinci plana atacaksınız!
Peki neden?
Bir hiç uğruna kendinizi dışlamayı seçmek için mi?
Bin bir zahmete girip kendinizi yoracaksınız, bir başkası da gelecek sizden faydalanmaya kalkışacak. Üstüne üstlük birde sizin hakkınızı suiistimal edip bunları gerçekleştirecek.
İnsanları anlamak çok zor olmalı!
Aslında gerçekten de zor.
Bu tür insanlar topluluğumuzda var olduğu sürece işimiz gerçekten çok zor. Düşünsenize çok samimi olduğunuz bir kişiyle aynı masada yemek yiyorsunuz. Aynı ortamlarda bulunup aynı mekânlarda iç içe oluyorsunuz, sonra beklenmedik bir anda çıkarı uğruna sizi harcıyor. Peki, bu kadar samimi ve dost canlısıyken bir anda her şeyin tepetaklak olmasına ne denebilir.
Hepimiz çevremizde olan bitenden haberdar olduğumuz halde dış etkenlerin insanların içindeki sevgiye köz atmalarına da bir anlam veremiyoruz. Ne yazık ki insanların niyetlerini kirletmeye kalkışıyorlar. Bunları göz önünde bulundurarak insanları tanımanın kolay olduğunu söyleyemeyiz.
İnsanlara güven beslemek için iyi tanımak gerekmektedir. İnsan en yakın arkadaşı hakkında bile olur olmadık şeyler duyabilir. Doğruluk oranı nasıl olsa öyle ya da böyle çıkıyor. O nedenle dış etkenleri değil de iç etkenleri yani kendinizi dinlemeyi ilk planda tutmayı tercih edin.
İnsanlar vicdan muhasebesi dediğimiz duygudan ne yazık ki yoksun olabiliyor. Aslı olsun olmasın bir takım şeylere hemen kendilerini teslim edip, işin gerçeği ortaya çıksa da duyarsızca umursamayabiliyor.
İnsanları anlamak çok zor olmalı!
Aslında gerçekten de zor.
İnsanların bir takım ön kabulleri olduğu sürece tepkileri de o derece soru işaretlerine eşdeğer olabilir. Belirsiz bir takım ön kabullerle hayata yön vermeye kalkışan kitleler kendilerini birer suç unsuru olarak kabul etseler bir daha doğru olur. Sonuçta ön kabulleri olan birçok kitle yenilikleri hep itici bulmaya meyillidir.
Aslında insanları gerçekten tanımak çok zor…
Saygılarımla,
Zühtü SOYLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder